Bakan Avcı, TBMM’de MEB´in 2016 yılı bütçesi ile ilgili sunum yaptı  
Bakan Avcı, TBMM’de MEB´in 2016 yılı bütçesi ile ilgili sunum yaptı

Bakan Avcı, TBMM’de MEB´in 2016 yılı bütçesi ile ilgili sunum yaptı

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2016 yılı bütçesi ile ilgili sunum yaptı.   

Bakan Avcı, TBMM’de MEB´in 2016 yılı bütçesi ile ilgili sunum yaptı

Bakan Avcı, bürokratlar arasında erkeklerin çoğunlukta olmasına karşın, öğretmenlerin büyük çoğunluğunun ise kadın olduğunu dile getirdi ve kadın bürokrat sayısının artırılması için çalışacaklarını bildirdi. 

 

Bakan Avcı sunumda, bakanlığın, okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim ve öğretimin her kademesinde bütün bireylerin nitelikli eğitime eriştiği bir eğitim sistemi oluşturmayı hedeflediğini belirtti.

 

Özgürlükçü, üretken, rekabetçi nitelikli bir eğitim sistemi

Hükümet olarak bu dönemde eğitim ve öğretime erişim, eğitim ve öğretimde kalite ile kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi alanlarındaki çalışmaları yoğun şekilde sürdürdüklerini vurgulayan Bakan Avcı, "Özgürlükçü, üretken, rekabetçi ve günümüzün bilgi tabanlı ekonomisinin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştiren nitelikli bir eğitim sisteminin oluşturulması, bu sisteme uygun öğretmenlerin yetiştirilmesi, müfredatın geliştirilmesi ve eğitim ortamlarının tesis edilmesi yönündeki çalışmalarımız bu dönemde de aynı hız ve kararlılıkla devam edecek" dedi.

 

Okul türleri ve bölgeler arası başarı farklılıklarını azaltarak eğitimde fırsat eşitliğine bütün boyutlarıyla hayatiyet kazandıracaklarına işaret eden Bakan Avcı, sürece uygun olarak öğretmen yetiştirme ve eğitim yönetimi alanlarında da önemli dönüşümleri hayata geçireceklerini bildirdi.

 

Bakan Avcı, bu yıl da bütçeden en fazla payın eğitime ayrıldığını belirterek, "2002’de 10 milyar TL olarak gerçekleşen bütçe payımız, 2016 yılında 100 milyar 390 milyon 305 bin TL olarak belirlenmiştir" dedi.

 

AK Parti hükümetleri sivil ve demokratik eğitim sistemi oluşturmak için eğitimin her türlü vesayetçi anlayıştan, eşitlik ilkesine aykırı ve yasakçı uygulamadan arındırıldığına değinen Avcı, bu çerçevede, serbest kıyafet uygulamasından, öğretmenler için başörtüsü yasağının kalkmasına, liselerde başörtüsünün serbest olmasından, 28 Şubat’ta mağdur edilen öğretmenlerin mesleklerine dönmelerine, meslek liselerindeki katsayı adaletsizliğinin kaldırılmasından, müfredattaki antidemokratik ifadelerin ayıklanmasına ve farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açan düzenlemelere kadar birçok önemli yeniliğin altına imza atıldığına işaret etti.

 

Eğitimde yapılan reformlar sayesinde her kademedeki okullaşma oranında artış sağlandı

Bakan Avcı, zorunlu eğitimi 8 yıldan 12 yıla çıkaran eğitim reformunun yine hükümetleri döneminde yapıldığını anımsatarak, bu reformlar sayesinde her kademedeki okullaşmada ve ortalama eğitim süresinde artış sağlandığını ve eğitim sürecinin özgür ve demokratik çerçeveye kavuşturulduğunu bildirdi. Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi’nin (FATİH Projesi) de hükümetleri döneminde hayata geçirildiğini hatırlatan Avcı, projenin uygulanmasına yönelik çalışmaların hızlı ve kararlı şekilde devam ettiğini belirtti.

 

Bu süreçte eğitsel e-İçerikler oluşturulduğunu vurgulayan Bakan Avcı, bu içeriklerin Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden öğretmen, öğrenci ve velilere tamamen ücretsiz olarak sunulduğunu dile getirdi.

 

Bakan Avcı, "Video, animasyon, kitap, etkileşimli sözlük, dergi, sunum dosyası, eğitsel oyun türlerinde 150 binden fazla içeriği, 8 milyondan fazla kullanıcısıyla EBA, kısa zamanda K12 düzeyinde dünyanın en büyük eğitim portalı haline gelmiştir" ifadesini kullandı.

 

TEOG ile okul, öğretmen ve müfredat merkeze alındı

Temel Eğitimden Orta Eğitime Geçiş Sistemi (TEOG) ile okulların, öğretmenlerin ve müfredatın merkeze alındığını belirten Bakan Avcı, "Temel eğitimden ortaöğretim kurumlarına ayrı bir sınav olmaksızın öğrenci yerleştirme uygulaması başlatılmıştır" dedi.

 

Eğitimde diğer bir yeniliğin de özel sektörün eğitimdeki payı ve katkısını artırmayı hedefleyen dershanelerin dönüştürülmesi süreci olduğunu bildiren Bakan Avcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu sayede, hem okulu ikinci plana atan, öğrencileri çoktan seçmeli test odaklı bir sürecin içine sokarak sosyal hayattan soysal hayattan tecrit eden, veliler için ciddi mali külfetler getiren ve adeta alternatif bir eğitim sistemi oluşturan dershanelerin yol açtığı olumsuzluklara son verilmiş, hem de eğitim ve öğretimin özel öğretimin kapasitesini artıracak bir sürecin başlaması sağlanmıştır. Özel öğretim kurumlarının nitelik ve niceliğinin artırılması, eğitim sistemimizde kalite ve rekabet odaklı eğitim hizmetlerinin verilmesine katkı sağlayacaktır."

 

Özel sektörün eğitimdeki katkısını artırmak amacıyla teşviklere devam edilecek

Özel sektörün eğitimdeki katkısını artırmak amacıyla verilen teşvik düzenlemelerinin devam edileceğini aktaran Bakan Avcı, MEB’in 2015-2019 Stratejik Planında özel öğretimin payının okulöncesinde 9,16’dan 23’e, ilkokullarda 3,31’den 6’ya, ortaokullarda 3,51’den 7’ye ve ortaöğretimde 4,78’den 12’ye çıkarılmasının hedeflendiğini vurguladı.

 

Yeni özel okulların açılmasını teşvik amacıyla çeşitli tedbirler öngörüldüğüne işaret eden Bakan Avcı, özel okullarda niteliği hızlı ve kalıcı bir şekilde yükseltmek için kalite geliştirme sistemi çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi. 9 ve 10’uncu Kalkınma Planlarında da eğitimde özel sektörün payının artırılması yönünde hedefler bulunduğuna dikkati çeken Avcı, bu hedefe ulaşmak için örgün eğitimde özel okullaşma oranının artırılmasına yönelik çalışma yapıldığını ifade etti.

 

Özellikle özel okullarda öğrenim gören öğrencilere sunulan eğitim öğretim desteği ve diğer teşviklerle dönüşüm programları sayesinde özel sektörün eğitime yatırım yapmasının özendirildiğini belirten Bakan Avcı, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında, dershanelere belirli süre verilerek özel okula dönüşmelerini teşvik edici düzenlemeler yürütüldüğünü dile getirdi.

 

Bakan Avcı, bu kapsamda, ilgili kanuni düzenlemelerin hayata geçirildiğini anımsattı. Bakan Avcı, değişikliklerle özel okula dönüşmek isteyen dershanelere, 25 yıla kadar arsa tahsisi veya 10 yıla kadar bina kiralama imkanı ve okula dönüşme taahhüdünde bulunan dershaneler de 2018-2019 eğitim ve öğretim yılı sonuna kadar bulundukları binalarda okul olarak faaliyet göstermelerine olanağı verildiğini söyledi.

 

Bakan Avcı, böylece hem 10. Kalkınma Planında hem de bakanlığın 2015-2019 Stratejik Planında yer alan "dezavantajlı gruplar başta olmak üzere, eğitim ve öğretimin her tür ve kademesinde katılım ve tamamlama oranlarını artırmak" hedefi doğrultusunda eğitim ve öğretimde kalite odaklı rekabet ortamının oluşturulacağını ve isteyenlerin özel okul imkanından yararlanmasının sağlanacağını belirtti.

 

Bakan Avcı, okul sayılarına ilişkin de şu verileri paylaştı: "2015-2016 eğitim ve öğretim yılı itibarıyla Bakanlığımıza bağlı 2 bin 326 anaokulu, 39 bin 847 ilkokul ve ortaokul ile 341 yatılı bölge ortaokulu bulunmaktadır. 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında 2 bin 322 Anadolu lisesi, 261 fen lisesi, 92 sosyal bilimler lisesi, 57 spor lisesi, 74 güzel sanatlar lisesi ve bin 149 Anadolu imam hatip lisesi bulunmaktadır. Ayrıca mesleki ve teknik ortaöğretimde 2015-2016 eğitim ve öğretim yılı itibarıyla 2 bin 300 mesleki ve teknik Anadolu lisesi, 96 mesleki ve teknik eğitim merkezi, 894 çok programlı lise olmak üzere 3 bin 290 okul bulunmaktadır."

 

Merkezden yerele yetki devri

Yeni dönemde bakanlığın kurumsal örgütlenmesinin, eğitim sisteminin ulusal düzeyde politika belirleme, koordinasyon ve denetiminden sorumlu olacak şekilde geliştireceklerini belirten Bakan Avcı, şunları kaydetti: "Öğrenciyle ilgili sorunların okul düzeyinde çözülmesi ilkesini esas alarak, merkezden yerele doğru yetki devrini gerçekleştireceğiz. Okulları akademik, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif performansa göre değerlendirerek, sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını sağlayacağız. Ortaöğretimde uygulayageldiğimiz okul bazlı bütçe yönetimine, temel eğitim okullarımızın da geçmesine yönelik çalışmalarımızı tamamlayacağız."


400´e yakın okula terör saldırısı yapıldı

Bakan  Avcı, terör olaylarının yaşandığı yerlere yönelik, destekleme kurslarıyla öğrencilerin eksikliklerini tamamladıklarını belirterek, bazı bölgelerde değişik gerekçelerle aksayan eğitim sürecini tamamlamak üzere destekleme kursları düzenlendiğini anlattı. Bakan Avcı, böylece hem öğrencilerin eksikliklerinin giderildiğini hem de öğretmenlerin hizmet içi eğitim programları aracılığıyla aksayan eğitim sürecini tamamlayacak tedbirler konusunda yetiştirildiğini anlattı.

 

Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde güvenlik eksenli tedbirler, boykot ve engellemeler neticesinde, eğitim öğretime verilen ara ve kayıpların telafisi amaçlı tedbirler alındığına işaret eden Bakan Avcı, şunları kaydetti: "Bu kapsamda, özellikle 8 ve 12´inci sınıflar merkeze alınarak, bütün kademelere ara tatili de dahil olmak üzere programlar uygulanmıştır. Ayrıca ikinci eğitim ve öğretim döneminde de bu tedbirler devam ettirilecektir. Bu noktada geçtiğimiz yıl bazı yerleşim birimlerimizde okul ve kurumlarımıza yönelik terör saldırıları nedeniyle aldığımız bir diğer tedbiri de takdirlerinize sunmak isterim. Geçtiğimiz yıl içinde bazı kurumlarımıza birden fazla olmak üzere toplam 400’e yakın okulumuza yönelik terör saldırısı gerçekleştirilmiştir. Bu vesileyle çocuklarımızın eğitim hakkını elinden almayı hedefleyen bu terör saldırılarını ve bu saldırıyı çocukların can güvenliğini hiçe sayarak vahşice yapan bu teröristleri huzurlarınızda bir kez daha kınıyorum. Bu saldırılar nedeniyle Bakanlığımız bütçesinden donatım, onarım ve acil ihtiyaçlar için fazladan 100 milyon liraya yakın bir kaynak kullanılmak zorunda kalınmıştır."

 

2003´den bugüne kadar yaklaşık 250 bin derslik yapıldı

Bakan Avcı, eğitim ve öğretime erişimin artırılarak fırsat eşitliğinin sağlanması konusunda derslik ihtiyacının önemine işaret etti. Bu çerçevede, Bakanlığın 2016 yatırım ödeneğinin önceki yıla göre yüzde 14,39 artışla, 6 milyar 284 milyon 628 bin lira olarak öngörüldüğünü ifade eden Bakan Avcı, okullarda ikili öğretime son vermek ve tam gün eğitim-öğretime geçebilmek için yeterli sayıda derslik inşasına devam edeceklerini söyledi.

 

Bakan Avcı, 2003´den bugüne kadar, 44 bin 104’ü hayırseverler tarafından olmak üzere 249 bin 618 dersliğin yapıldığını belirtti. Bugün itibarıyla 109’u devlet, 76’sı vakıf üniversitesi olmak üzere 185 üniversite ve 8 vakıf meslek yüksekokuluyla beraber 193 yükseköğretim kurumunun bulunduğunu anımsatan Avcı, hükümetleri döneminde 56’sı devlet, 53’ü vakıf üniversitesi, 8’i vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere 117 yeni yükseköğretim kurumu kurulduğunun altını çizdi.

 

Ücretsiz destekleme ve yetiştirme kursları açıldı

Bu eğitim ve öğretim yılında örgün ve yaygın ortaokul, ortaöğretim ve mezun öğrencilere ücretsiz destekleme ve yetiştirme kursları açıldığını dile getiren Avcı, 21 Ekim 2015 itibarıyla, 22 bin 272 kurs merkezinde, 253 bin 494 kadrolu öğretmen ve 38 bin 395 ücretli öğretmenin hizmet verdiği destekleme ve yetiştirme kurslarına 4 milyon 306 bin 858 öğrencinin başvurduğunu söyledi. 

 

Bakan Avcı, ortaöğretim öğrencilerinin ücretsiz ders kitabı için 2016 için Bakanlık bütçesinde 194 milyon 510 bin 800 lira kaynak öngörüldüğünü belirterek, ilköğretim öğrencilerine ücretsiz dağıtılacak ders kitapları için de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu´ndan 2016 için 240 milyon lira ödenek tahsis edildiğinin altını çizdi.

 

İlköğretim ve ortaöğretimde burs alan öğrenci sayısının 2003´te 101 bin 382 iken bu sayının da 2015 yılı Aralık ayı itibarıyla 243 bin 532’ye yükseldiğini kaydeden Bakan Avcı, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında toplam 1 milyon 330 bin 521 öğrencinin taşıma imkanından yararlandığını söyledi.

 

Okullaşma oranında artış

Tüm eğitim ve öğretim kademelerinde okullaşma oranlarında önemli iyileşmeler sağlandığını belirten Bakan Avcı şunları kaydetti: "Hükümetimizin en temel öncelikleri arasında yer alan okul öncesi eğitimde 2002’de 4-5 yaş okullaşma oranı yüzde 11,7 iken, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında 4-5 yaş (ay bazında) okullaşma oranı yüzde 41,57’ye; 5 yaşta (ay bazında) ise okullaşma oranı yüzde 61,69’a ulaşmıştır. Bu oranın yükseltilmesi bizim en önemli önceliklerinden olmaya devam edecektir. İlköğretimde net okullaşma oranı 2002’de yüzde 90,98 iken, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında yüzde 97,10’a yükselmiştir. Ortaöğretimde net okullaşma oranı 2002’de yüzde 50,57 iken, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında yüzde 79,37’ye yükselmiştir. Yükseköğretimde net okullaşma oranı 2002’de yüzde 14,65 iken, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında yüzde 39,49’a ulaşmıştır."

 

İlköğretimde 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında her 100 erkek öğrenciye karşılık 91,10 kız öğrencinin okullaştığını dile getiren Avcı, bu oranın 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında her 100 erkek öğrenciye karşılık 101,81 kız öğrenci şeklinde gerçekleştiğini belirtti.

 

Ortaöğretimde ise 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında her 100 erkek öğrenciye karşılık 72,32 kız öğrenci okullaşırken bu oranın 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında her 100 erkek öğrenciye karşılık 95,40 kız öğrenci şeklinde gerçekleştiğini anlatan Avcı, yükseköğretimde 2002-2003 yılında kadın okullaşma oranı 13,53 iken, 2014-2015 yılında bu oranın da 41,10 olduğunu aktardı.

 

620 bin Suriyeli çocuğun, 310 binine eğitim veriliyor

Bakanlığın, 5-17 yaş arasında yaklaşık 620 bin Suriyeli çocuğun, 310 binine eğitim verdiğini söyleyen Bakan Avcı, bakanlığa bağlı okullarda bugün itibarıyla yaklaşık 73 bin Suriyeli öğrencinin okul öncesinden 12’inci sınıfa kadar, Türk akranlarıyla eğitimlerine devam ettiğini ifade etti.

 

Bakan Avcı, Bakanlığa bağlı resmi ve özel okullarda öğrenimlerine devam etmesi öngörülen öğrenci sayısının öğretim yılı sonuna kadar 105 binin üzerine çıkmasının hedeflendiğinin altını çizdi.

 

Kamplardaki eğitim merkezlerinde de eğitim verildiğini dile getiren Avcı, 2015-2016 eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla kamplarda oluşturulmuş geçici eğitim merkezlerinde yaklaşık 82 bin, şehirlerde oluşturulmuş geçici eğitim merkezlerinde ise yaklaşık 155 bin Suriyeli öğrencinin okuduğunu söyledi. Bakan Avcı, yılsonuna kadar 450 bin Suriyeli öğrenciye ulaşılmasının hedeflendiğini belirtti.

 

Türkiye genelinde öğretmen doluluk oranı yüzde 93’e ulaştı

Dünkü 30 bin öğretmen atamasıyla Bakanlığın bünyesindeki  kadrolu öğretmen sayının 893 bin 448’den 923 bin 448’e yükseldiğin kaydeden Bakan Avcı, 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında 45 bin 351 ücretli öğretmeninde görev yaptığını bildirdi.

 

Ülke genelinde öğretmen doluluk oranının, dünkü atamalarla yüzde 93’lere ulaştığını ifade eden Avcı, hedeflerinin yüzde 100’e ulaşmak olduğunu vurguladı. Bazı illerde öğretmen sirkülasyonun çok hızlı olduğu gerçeğinden hareketle bazı tedbirler alacaklarını bildiren Bakan Avcı, "Öğretmenlerin çalışma sürelerinin çok düşük olduğu bu illerde ve eğitim kurumlarında daha uzun süre görev yapmayı teşvik edici mekanizmalar üzerinde çalışıyoruz. Bu çalışmanın bölgeler arasındaki eğitim farklılığını en aza indirmede de önemli bir fonksiyon icra edeceğini ve tüm öğrencilerimiz için eşit eğitim fırsatı sağlamayı kolaylaştıracağına inanıyoruz” diye konuştu.

 

Okul türleri ve bölgeler arası başarı farklılıklarını azaltarak eğitimde fırsat eşitliğine bütün boyutlarıyla hayatiyet kazandıracaklarını dile getiren Bakan Avcı, şunları kaydetti: "Bu süreçle uyumlu bir şekilde öğretmen yetiştirme ve eğitim yönetimi alanlarında da önemli dönüşümleri hayata geçireceğiz. Bu amaçla öğretmenlerimizin hizmet öncesi eğitiminden itibaren, mesleğe girişi, adaylık ve sürekli mesleki gelişim eğitimleri ve kariyer gelişimine yönelik Bakanlığımızca yapılacak çalışmalara ışık tutması amacıyla eğitimin tüm paydaşlarının katılımıyla hazırlanan ‘Öğretmen Strateji Belgesi’ kamuoyunun dikkatine nihayet sunulacaktır. Eğitim fakültesi öğrenci veya mezunlarının öğretmenlik dışındaki alanlarda da istihdamının önünü açmak için eğitim fakültesi dışındaki fakültelerde çift ana dal veya yan dal yapma imkanı sağlayacağız. Eğitim fakülteleriyle diğer öğretmen adayı yetiştirilen yükseköğretim kurumlarının ve formasyon programlarının öğrenci kontenjanlarını, öğretmen ihtiyaç analiz ve projeksiyonlarını dikkate alarak belirleyeceğiz." Bakan Avcı, şirketlerin, sektörlerine yönelik özel mesleki ve teknik eğitim okulu açabilmeleri için de düzenleme yapacaklarını kaydetti.

 

Yükseköğretime ilişkin düzenleme

Önümüzdeki süreçte, demokratik, özgürlükçü ve evrensel değerlere uygun bir üniversite tasavvurunun yanı sıra Türkiye’nin uluslararası öğrenci havuzundan aldığı payın artırılmasının da önemli hedeflerinden birisi olacağını kaydeden Bakan Avcı, şunları söyledi: "İlgili tüm kurum, kuruluş ve kişilerin görüş ve önerileri dikkate alınarak Bakanlığımız tarafından hazırlanacak yeni yasal düzenlemeyi önümüzdeki dönemde Parlamentoya sunmayı planlıyoruz. Kamu, özel sektör ve yükseköğretimin temsil edildiği, eğitim sisteminin talep ve arzı arasında bağlantı kuran ve bu çerçevede yükseköğretim politikalarını ele alan bir ´Yükseköğretim Planlama Kurulu´ oluşturulacaktır. Kurulacak yeni üniversite ve fakülteler için öğrenci ve öğretim elemanı sayısıyla fakültelerin doluluk oranları gibi objektif kuralları baz alan bir mekanizma geliştireceğiz. Bölgesel ihtiyaçlar ile yetkinlik düzeylerini dikkate alarak üniversitelerin ihtisaslaşmasını destekleyeceğiz. Özel üniversitelerin kurulmasına ve yurt dışındaki üniversitelerin Türkiye’de, Türkiye’deki üniversitelerin yurtdışında faaliyet göstermelerine imkan vereceğiz."

 

Yükseköğretim kurumları bünyesinde veya yükseköğretim kurumlarıyla işbirliği içinde bağımsız ileri araştırma merkezlerinin kurulması için yeni destek mekanizmaları oluşturacaklarını ifade eden Avcı, üniversitelerin uluslararası rekabet gücünü artırmak amacıyla daha fazla yabancı öğrenci kabul etmeleri ve öğretim elemanı istihdam edebilmelerini sağlayacaklarını dile getirdi.

 

Müfredat çalışmaları devam ediyor

Bakan Avcı, müfredat çalışmalarına ilişkin de şu bilgileri verdi: "Milli ve manevi değerlerine bağlı, evrensel değerleri özümsemiş bir öğrenci profilinin yetişmesi için gerekli eğitim ve öğretim müfredatının oluşturulmasına yönelik çalışmalarımız devam etmektedir. Müfredatın eğitimin her kademesinde öğrenciyi hayata hazırlayan, öğrenmeyi öğreten, istidatlarını ortaya çıkaran, temel becerileri veren, özgüveni pekiştiren, evrensel değerleri aktaran bir içeriğe sahip hale getirilmesi yönündeki çalışmalarımıza devam edeceğiz. Müfredatı bilgi teknolojileri destekli öğretime uygun hale getirerek, eğitsel e-İçeriklerin genişletilmesi ve daha da yaygınlaştırılmasını sağlayacağız. Okul öncesi ve ilköğretim kademelerinde oyun tabanlı öğrenmeyi etkin hale getireceğiz.

 

Mobil erişim sistemlerini geliştirecek; sosyal medyanın öğrenme aracı olarak daha etkin biçimde kullanılmasını sağlayacağız. Öğrencilerimize yazılı ve sözlü iletişim kurabilecek düzeyde yabancı dil öğretimine öncelik vereceğiz. Bu amaca yönelik olarak öğretme sistematiğini ve müfredatı gözden geçirerek, dil öğrenimini etkin hale getiriyoruz. Birlikte, problem çözmeye dayalı ve proje tabanlı öğrenmeyi teşvik eden eğitim teknolojilerini yaygınlaştırıyoruz. "

 

Bakan Avcı, eğitim alanında gerçekleştirilecek bütün bu faaliyetler için 76 milyar 354 milyon 306 bin lirası Bakanlık, 23 milyar 590 milyon 696 bin lirası Yükseköğretim Kurulu ve üniversitelerin, 445 milyon 303 bin lirası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı bütçesi olmak üzere, eğitime toplan 100 milyar 390 milyon 305 bin lira bütçe öngörüldüğünü kaydetti.

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.